30 Nisan 2010 Cuma

daraldim ben yine diriririm.

meger ben kimseye yaranamiyomusum. herkesi mutlu etmeye calistikca hepsi birden mutsuz olacaksa cabalamanin ne anlami var?

okuldaki en iyi donemlerimden birinde babama gore derslerime onem vermiyorum.
evde en cok oturmaya basladigim donemde surekli gezdigim soyleniyor.
ben okulu en verimli sekilde bitirmeye calisip yaz icin kendimi gelistirme planlari yaptikca zamanimi sokakta ya da bilgisayar basinda gecirdigim soyleniyor.
arkadaslarima zaman ayirmaya calistikca tersleniyorum, beni suclayanlarin cogunun benimle gorusecek zamani olmuyor.
aksam 11lere kadar calisan sevgilimi adam akilli gorebildigim cumartesi ve yarim gun gorebildigim pazar gunlerimi verimsiz kullandigim ve ailemin yaninda olmadigim soyleniyor. halbu ki ben haftaicleri evdeyken ailem nerede oluyor?
aksam 11lere kadar calisan sevgilim de bi haftasonumuz var bugun cikamaz misin diye dert yaniyor.
ben her gun 10.00-17.00 arasi okuldayim. neyi nereye sikistirayim?
yapmak istemedigim isleri yapmam icin manipule ediliyorum. en azindan deniyorlar. ben de bu kargasa icinde asil yapmaya calistigim seye odaklanmaya calisiyorum. bos hayallerimi kovaliyorum. utopik gelecegimi planliyorum.

kisacasi benim tum hayatim bana yapistirilan sifatlara uymaya calismakla geciyor. ogrenci, evlat, sevgili, arkadas.

peki Kubra nolcak?

Hiç yorum yok: